KPSS Eğitim BilimleriÖğrenme Psikolojisi

Klasik Koşullanma – KPSS Ders Notu

Bu yazıda öğrenme psikolojisinde geniş yer tutan davranışçı öğrenme kuramlarından Klasik Koşullanma’yı ele alacağız. Klasik koşullanma nedir? Klasik koşullanmanın deneysel bileşenleri nedir? Klasik koşullanmada olumsuz davranışı yok etme yöntemleri gibi konulara cevap vereceğiz.

DAVRANIŞÇI ÖĞRENME KURAMLARI

  1. Tepkisel Koşullanma (Pavlov)
  2. Edimsel Koşullanma (Skinner)
  3. Bitişiklik (Watson, Guthrie)
  4. Bağlaşımcılık (Thorndike)
  5. Sistematik Davranış (Hull)
  • Bu kuramın öncüsü Watson’dur.
  • Felsefi temelini J. Locke, fizyolojik temelini Pavlov atmıştır.

Davranışçı Kuramın Temel Özellikleri

  • İnsanın ile diğer canlıların öğrenmeleri birbirine benzer.
  • Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalardan hareketle insan öğrenmelerini açıklamaya çalışmışlardır.
  • Öğrenme ölçülebilir, gözlenebilir olaylar üzerinde yoğunlaşarak incelenmelidir.
  • Öğrenmenin oluşumunda çevresel uyarıcılar önemlidir.
  • Kalıtım önemli değildir.
  • İnsan zihni doğuşta boş bir levha (tabula rasa)’dır.
  • Yaparak yaşayarak öğrenme önemlidir.
  • İnsanın duygu, düşünce gibi özelliklerinin doğrudan gözlenemeyeceğini ya da ölçülemeyeceğini, bu nedenle bilimsel olarak incelemeyeceğini savunurlar.
  • Öğrenme teriminden çok koşullanmayı kullanırlar (Koşullanma = Öğrenme).
  • Davranışta gözlenebilir bir değişme olursa öğrenmedir.

A. KLASİK (TEPKİSEL) KOŞULLANMA (PAVLOV)

  • Tepkisel Öğrenme, Şartlı Tepki Öğrenmesi veya Salya Koşullanması, Uyarıcı Tipi Koşullanma, Refleks Koşullanması gibi adlarla da anılır.
  • Önceden nötr olan bir uyarıcının geçirilen yaşantıdan sonra koşullu uyarıcı haline gelmesidir.
  • Organizmanın doğal bir uyarıcıya gösterdiği tepkiyi yapay bir uyarıcıya da göstermesidir.
  • Duygu, refleks, korku ve tutumların öğrenilmesinde etkilidir.

Deney

Koşullanmadan Önce

1. Et ( Doğal – Koşulsuz Uyarıcı ) —> Salya ( Koşulsuz – Doğal Tepki )

2. Zil ( Nötr Uyarıcı ) —> Salya yok

Koşullanma Süreci

3. Zil ( Nötr Uyarıcı ) —> Et ( Koşulsuz Uyarıcı) —> Salya ( Koşulsuz Tepki )

Koşullanmadan Sonra

4. Zil ( Koşullu Uyarıcı ) —> Salya ( Koşullu Tepki )

KLASİK KOŞULLANMANIN DENEYSEL BİLEŞENLERİ

1. Nötr Uyarıcı

  • Organizmada başlangıçta her hangi bir tepkiye yol açmayan uyarıcıya denir.
  • Deneyinin başlangıcında zil nötr uyarıcıdır.

2. Koşulsuz (Doğal) Uyarıcı

  • Herhangi bir geçmiş yaşantıya dayanmadan, organizmada bir tepkiye yol açan uyarıcıdır.
  • Deneydeki et koşulsuz uyarıcıdır.

3. Koşulsuz (Doğal) Tepki

  • Organizmanın koşulsuz uyarıcıya göstermiş olduğu tepkidir.
  • Deneyde köpeğin ete karşı salya akıtması koşulsuz tepkidir.

4. Koşullu (Yapay) Uyarıcı

  • Başlangıçta etkisiz olan, ancak koşulsuz bir uyarıcıyla eşleştirilmesi sonucu koşullu (şartlı) tepki oluşturan uyarıcıya denir.
  • Deneyin sonundaki zil koşullu uyarıcıdır.

5. Koşullu Tepki

  • Koşullanma süreci sonunda koşullu uyarıcıya gösterilen tepkidir.
  • Köpeğin zil sesine verdiği tepki koşulludur.

6. Bitişiklik

  • Nötr uyarıcı ile koşulsuz uyarıcının ardı ardına verilmesidir. Yarım saniye

Örnekler:

  1. Acı hissiyle ağlama
  2. Yüksek seste irkilme
  3. Sıcak havada terleme
  4. Matematik dersinden korkma
  5. Bozuk yiyecekte mide bulanması

KLASİK KOŞULLANMANIN TEMEL İLKELERİ

1. Genelleme

a) Uyarıcı genellemesi

  • Benzer uyarıcılara aynı tepkiyi göstermedir.
  • Tüm kedilerden korkma
  • Zile salya gösteren bir köpeğin, zil sesine benzeyen tüm seslere salya tepkisi vermesidir.
  • Hesap gerektiren tüm derslerden korkma
  • Babasından korkan bir çocuğun tüm erkeklerden korkmasıdır.

Not: Uyarıcı genellemesini tepki genellemesi ile karıştırmamak gerekir. Tepki genellemesi edimseldedir. Uyarıcı genellemesinde uyarıcı çok; tepki genellemesinde tepki çoktur.

b) Tepki Genellemesi

  • Organizmanın, aynı uyarıcıya farklı tepkiler vermesine denir.
  • Araba göstergesinde yanan kırmızı ışığın, bazen kapıyı kapatma davranışına, bazen farları yakma davranışına, bazen de kemer takma davranışına yol açması.
  • Trafik polisi, kimi zaman sinyal verme, kimi zaman emniyet kemeri bağlama, kimi zaman hızı düşürme, kimi zaman araçta sigarayı söndürme gibi davranışların bir uyarıcısıdır.
  • Çocuğun ağlaması annenin çocuğu karnını doyurması, altını değiştirmesi, uyutması gibi tepkilere yol açar.

2. Ayırt Etme

  • Genellemenin tersidir.
  • Koşullu uyarıcıyı benzer uyarıcılarda ayırmaktır.
  • Sadece koşullu uyarıcıya tepki vermektir.
  • Köpeğin, sadece zil sesine tepki vermesi.
  • Çocuğun, sadece kendisini ısıran köpekten korkması

Not: Genelleme benzerliklere, ayırt etme ise farklılıklara dayanır.

3. Kazanma (Edinme)

  • Organizmanın iki uyarıcı arasındaki ilişkiyi öğrendiği döneme “kazanma veya edinme” denir.
  • Kazanma üç biçimde görülebilir;
  1. Eş Zamanlı (Hem Zaman) Koşullanması: Doğal uyarıcı ile yapay uyarıcının aynı anda verilmesine denir. Bu duruma, “bitişiklik” adı da verilmektedir.
  2. Gecikmeli Koşullanma: Nötr uyarıcının verilmesiyle, koşulsuz uyarıcının verilmesi arasında belirli bir zaman aralığı bırakılıp tepki oluşunca koşullu uyarıcının ortadan kaldırılmasıdır.
  3. İze Koşullanma: Nötr uyarıcının verilip, kesilmesi, en sonunda koşulsuz uyarıcının verilmesi esasına dayanır.

4. Habercilik (Yordayıcılık, Uyaran Sıralaması)

a. Olumlu Habercilik (İleriye Koşullanma)
  • Koşullu uyarıcının, koşulsuz uyarıcının geleceğini bildirmesidir.
  • Bir uyarıcı başka bir uyarıcının başlayacağını haber veriyorsa olumlu habercidir.
  • Bu özellik nedeniyle, bu öğrenme biçimine sinyal ya da işaret öğrenme adı da verilir.
  • Gök gürültüsü yağmurun yağacağını haber verir.
  • Savaş anında çalınan siren sesi, savaşın başlayacağını haber verir.
  • Normalde hiç emniyet kemeri takmayan sürücülerin, polisi görünce emniyet kemerlerini takmalarıdır.
b. Olumsuz Habercilik (Geriye Koşullanma)
  • Koşullu uyarıcının koşulsuz uyarıcının bittiğini ya da biteceğini haber vermesidir.
  • Teneffüs zilinin çalması dersin sona erdiğinin habercisidir.
  • Elektrik şoku verildikten sonra ışığın yanması şokun sona erdiğinin bir işaretidir.
  • İğne vurulmaktan hoşlanmayan, kendisini çok kastığı için iğne vurulurken acı çeken bir hastanın, pamuğun bastırıldığını hissedince rahatlaması.
  • Geriye koşullanma bitişikliğe aykırıdır.

5. Alışma

  • Aynı uyarıcının tekrar tekrar verilmesine bağlı olarak verilen uyarıcının tepki oluşturma gücünün zayıflamasıdır.
  • Ödevini yapan öğrenciyi sürekli övme sonucunda öğrencinin ödevlerini ihmal etmeye başlaması.
  • Köpeğin zile önceki kadar salya salgılamaması gibi

Alışmayla karıştırılan kavramlar;

  1. Alışkanlık: Psiko-motordur
  2. Duyusal Uyum: Duyu organları ile ilgilidir.
  3. Duyarsızlaşma: Duygusaldır.
  4. Duyarlılaşma: Hassasiyettir. Duygusalda olabilir. Duyu organları ile de ilgili olabilir.

Not: Duyarlılaşmada tepki artarken duyarsızlaşmada tepki azalması meydana gelir.

6. Alfa Tepkileri

  • Alışma tepkileridir.
  • Koşullanama meydana gelinceye kadar beklenen tepkiye benzer her tepkidir.
  • Koşulu tepkiye benzeyen diğer tepkilerdir.

7. Pekiştirme

  • Sönmenin oluşmasını engellemek için organizmaya uyarıcının verilmesidir.
  • Zil sesine karşı salya tepkisini devam ettirmek için etin verilmesi bir pekiştirmedir.
  • Ödevlerini yapan çocuğa çikolata verilmesidir.

8. Sönme (Deneysel çözülme)

  • Organizmanın önceden tepki verdiği koşullu uyarıcıya karşı, doğal uyarıcı (pekiştireç) verilmediği için tepki göstermemesidir.
  • Yılandan korkan birinin yılanla karşılaşmadığı için korkusunun kaybolması.
  • İlk uçak yolculuğu sırasında düşme tehlikesi atlatan ve uçaktan korkmaya başlayan birinin daha sonraki yolculuklarda düşme tehlikesi atlatmadığı için uçak korkusunun bitmesi.
  • Okula başladığı ilk gün akran zorbalığı yaşayan çocuğun daha sonra böyle bir şeyle karşılaşmaması sonucunda okul korkusunun bitmesi

DİKKAT: Unutma ve sönme aynı şey değildir.

Sönmede pekiştireç elden alınır. Unutma kendiliğinden olur.

Alışma ile sönme aynı şey değildir. Alışma da AYNI pekiştireç velilir. Sönmede pekiştireç elden alınır.

9. Kendiliğinden Geri Gelme

  • Bir davranışın sönmesinden sonra koşullu uyarıcı veya benzer uyarıcıyla karşılaşan organizmanın yeniden tepki göstermesidir.
  • Köpeğin zile tekrar salya salgılamaya başlaması.
  • Asansör korkusu olan birinin asansör korkusu kaybolduktan sonra bir gün yeniden bu korkusunun ortaya çıkması.

10. Dereceli (Üst Düzey) Koşullanma

  • Birinci koşullu uyarıcıya gösterilen tepkinin ikinci koşullu uyarıcıya da gösterilmesidir.
  • Başka bir ifadeyle, iki koşullu uyarıcıdan birincisini, ikincisinin pekiştireci olarak kullanıp, ona da koşullu tepki geliştirmektir.
  • Üst düzey koşullanmada basamaklar arttıkça uyarıcı – tepki bağı zayıflar.
  • Her basamakta bir önceki koşullu uyarıcı yeni uyarıcının pekiştireci konumundadır.
  • Bir uyarıcıya koşullandıktan sonra bu uyarıcıyı başka bir uyarıcıyla eşleştiren organizmanın birinci uyarıcıya gösterdiği tepkiyi ikinci bir uyarıcıya göstermedir.

11. Duyusal – Ön Koşullanma

  • Koşullanmadan önce bir uyarıcı ile eşleşen organizmanın bu uyarıcılardan birine koşullandıktan sonra koşullanma anında ortamda olmayan diğer uyarıcıya da tepki vermesidir.

12. Birleşik Koşullanma

  • Koşullanma anında bir arada bulunan iki uyarıcıdan birine gösterilen tepkinin ortamda bulunan diğer uyarıcıya da gösterilmesidir.

13. Gölgelenme

  • İki uyarıcının aynı anda verilmesi durumunda, daha fazla dikkati çeken ve daha çok etki oluşturan uyarıcının diğerini ikinci planda bırakmasıdır.
  • Yani, ilgi çeken uyarıcının, diğerine gösterilen tepkiyi zorlaştırmasıdır.
  • Konuları dikkat çeksin diye resimlerle vermek sorulduğunda da öğrencilerin resimleri hatırlayıp konuları hatırlamaması.
  • Denize düşen yılana sarılır.
  • Deprem sırasında balkondan atlama.
  • Işık ve gürültü birlikte verildiğinde gürültü dikkati daha fazla çekiyorsa ışık, burada ikinci planda kaldığı için, gürültü tarafından gölgelenmiş olur.
  • İlköğretimde oyun yoluyla yürütülen öğretim çalışmalarında, kimi zaman oyunun konuyu ikinci planda bırakması bir gölgelemedir.

14. Engelleme

  • Engelleme de bir tür gölgeleme olarak tanımlanabilir.
  • Başlangıçta birebir eşlenen koşullu uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı arasına yeni bir koşullu uyarıcı girdiğinde,
  • 1. Birinci koşullu uyarıcı sonradan gelen uyarıcıya gösterilecek tepkiyi engelleyebilir.
  • 2. Sonradan gelen uyarıcı birinci koşullu uyarıcıya gösterilen tepkiyi engelleyebilir.
  • Yapılan bir deneyde önce ses (I. koşullu uyarıcı) ile elektrik şoku (koşulsuz uyarıcı) birlikte verilmiş, birkaç denemeden sonra ses, şokun oluşturduğu tepkiyi tek başına oluşturmuştur. Sonra sürece ışık eklenmiş, önce ses, ardından ışık ve sonra şok birlikte verilmiş, araya giren ışığın, sese verilen tepkiyi engellediği görülmüştür.
  • Annesine düşkün bir genç kızın, tüm dertlerini ona anlatırken, evlendikten sonra, tüm dertlerini eşine anlatması.
  • Bir çocuğun, başlangıçta annesi tarafından biberonla beslendiği için, annesini gördüğünde sevinirken, sonra bir bakıcı tarafından bir süre beslenmesi nedeniyle, annesinden önce bakıcısına sevinç tepkisi göstermesi.

15. Öğrenilmiş Çaresizlik (Varsayılan Yetersizlik)

  • Organizmanın ne kadar çaba harcarsa harcasın, durumu değiştiremeyeceğini öğrenerek pasif kalmasına denir.
  • Yapılan bir deneyde, hiçbir çıkış yolu bulunmayan bir kafesteki köpeklere elektrik şoku verilmiş; köpekler başlarda çeşitli tepkilerde bulunmuş, köşelere kaçmaya, kafesi tırmalamaya çalışmışlar; sonunda bir çıkış yolu olmadığını görünce, şok verildiğinde kafesin ortasına oturup uluma davranışını sergilemişlerdir.
  • Korkunun ecele faydası yoktur.
  • Tıpta uzmanlık sınavına birkaç defa giren Ali’nin bundan sonraki sınavlara girsem de kazanamam diyerek girmemesi.
  • Bir öğrencinin, bu güne kadar ne yaptıysam başarılı olamadım, bundan sonraki sınavda da başarılı olamam demesi.

Öğrenilmiş Çaresizliğin Belirtileri:

  1. Herhangi bir davranış sergilemeye isteksizlik.
  2. Genel pasiflik, korku, depresyon.
  3. Amaçsızlık, her türlü sonucu kabullenme vb. davranışlar.

16. Kendini Gerçekleştiren Kehanet (Pymalion Etkisi- Roshanthal Etkisi)

  • Günlük hayatımızda düşüncelerimizin davranışlarımıza yön vermesi sonucunda olmasını beklediğimiz şeylerin başımıza gelmesidir.
  • Önemli ölçüde öğrenilmiş çaresizliğe ve ön yargılara dayanarak, geleceğe ilişkin bir takım olumsuz beklentiler içerisinde olma durumudur.
  • Birey, kendisine pek güvenmediği için, geleceğe ait olumsuz çıkarımlarda bulunur; buna göre hareket eder ve sonuç beklediği gibi çıkar.
  • Sonucu değiştirmeye dönük çaba göstermez.
  • Başaracağına ister inan ister inanma her iki durumda da haklı çıkarsın.
  • Bir gencin, bir iş sınavına başvururken, “beni nasılsa işe almayacaklar, onun için çalışmaya gerek yoktur” deyip, kendisini tembelliğe verdiği için, sonuçta işe alınmaması, kendini gerçekleştiren bir kehanettir.
  • Bir öğrencinin, “beni nasılsa hiçbir öğretmen sevmez. O yüzden, derse girmeye, ders çalışmaya ve öğretmenlere saygılı davranmaya gerek yoktur” düşüncesiyle hareket etmesi, sonucun beklediği gibi çıkması kendini gerçekleştiren kehanettir.

Not: Kendini gerçekleştiren bir kehanet olumlu ya da olumsuz olabilir.

17. Geçici Koşullanma (Temporal)

  • Sadece koşulsuz uyarıcı ile yapılan koşullanmadır.
  • Bir tür zamana koşullanmadır.
  • Belli zaman aralıklarıyla köpeğe et verildikten bir süre sonra köpeğe et verilmediği halde köpeğin o zaman geldiğinde salya salgılamaya başladığı görülmüştür.
  • Üç beş gün saati kurup kalktıktan sonraki zamanlarda saati kurmadan da aynı saatte kalkmamız.
  • Öğretmenlerin zilin çalma saatini saate bakmadan anlaması.

18. Korku Koşullanması

  • Organizmanın bir uyarıcıyla ilk kez karşılaştığında, yaşadığı korku nedeniyle oluşan koşullanmadır.
  • Günlük hayatta yaşanan korkuların temelinde korku koşullanması vardır.
  • Tüm korkuların temelinde korku koşullanması vardır.
  • Sürekli olarak elinde sopayla gezen bir öğretmenden öğrencilerin çok çekinmesi ve gördükleri yerde kendilerini kontrol etmeleri bir korku koşullanmasıdır.
  • Sobaya ilk dokunduğunda eli yanan bir çocuğun, sobayı gördüğünde ağlaması bir korku koşullanmasıdır.
  • Çocukken doktora gittiğinde iğne yapılan bir gencin, doktora gitmekten çekinmesi.
  • Yalnız kalmaktan çekinme, yükseğe çıkmaktan korkma, arabaya binmekten çekinme vb. davranışlar birer korku koşullanmasıdır.

19. Garcia Etkisi

  • Olumsuz tat koşullanmasıdır.
  • Akşama doğru midesi bulanan Mustafa öğlen yediği mayonezden zehirlendiğini düşünmüş uzun süre mayonez yememiştir.
  • Lokantada bozuk bir tavuk yemeği yedikten beş saat sonra zehirlenen Ahmet sonraki günlerde tavuk kokusu aldığında midesi bulanmıştır.

Not: Garcia etkisinde bitişiklik aranmaz.

Tutum Koşullanması: Bir uyarıcıya gösterilen tutumun o uyarı ile arasında anlamsal bir bağ bulunan yani ilişkili uyarıcılara da gösterilmesidir. Öğretmenden nefret eden bir öğrencinin kitap, defter, okul, kalem vb. nefret etmesidir.

KLASİK KOŞULLANMADA OLUMSUZ DAVRANIŞI YOK ETME YÖNTEMLERİ

1. Karşıt Koşullanma

  • Organizmanın istenmeyen bir davranışının, tam tersi konumundaki davranışlarını pekiştirerek, istenmeyen davranışın söndürülüp, istenen davranışların kazandırılması olarak tanımlanır.
  • Aynı uyarıcıya yönelik tutumun değiştirilmesidir.
  • Okulu sevmeyen bir öğrencinin okulu sevmeye başlaması.
  • Aşkın nefrete, nefretin aşka dönüşmesi
  • Önceden sevdiğimiz bir öğretmenden nefret etmeye başlamak

2. Sistematik Duyarsızlaştırma

  • Bireyde korku uyandıran, onun istemediği bir uyarıcıya zaman içerisinde ve yavaş yavaş tepkisinin azaltılmasıdır.
  • Kademeli yaklaştırma ile karıştırılabilir.
  • Kademeli yaklaştırmada istenilen bir davranış aşama aşama kazandırılırken ve her aşamada pekiştireç verilirken; sistematik duyarsızlaştırmada kazanılan olumsuz bir davranış aşama aşama giderilir ve aşamalarda pekiştireç verilmez.
  • Olumsuz davranışları yok etmede çok kullanılan bir yöntemdir.
  • Çekingen olduğu için topluluk karşısında konuşamayan birini önce bir, sonra iki, … sonrada topluluk karşısında konuşturarak çekinmeden konuşmaya alıştırmak.
  • Matematikten korkan bir öğrenciye en basit işlemlerden başlayarak aşama aşama matematik korkusunu gidermek.

3. İtici Uyarıcıya Koşullanma

  • Koşullu uyarıcının çekiciliğini, cazipliğini azaltmak üzere, koşullu uyarıcıyı itici, cazibesi olmayan bir uyarıcıyla birlikte vermektir.
  • Parmağını emen Sultan’ın parmağına acı biber sürerek bıraktırmaya çalışmak.
  • Yaşı geçtiği halde emziği bırakmayan çocuğun emziğinin içine sinek koymak
  • Sigarayı bırakmak isteyip bırakamayan kişilere sigara içmeden önce bir kimyasal verip daha sonrada sigara içilince dumanla birleşen bu kimyasalın mide bulantısına neden olması.

4. Karşılaştırma

  • Organizmanın koşullandığı olumsuz tepki yaratan uyarıcıyla yüz yüze getirilmesidir.
  • Uyarıcıyla çok yoğun biçimde bireyin yüz yüze getirilmesine ise taşırma adı verilir.
  • Korkularla yüzleşme.

KLASİK KOŞULLANMANIN İLKELERİ VE EĞİTİM AÇISINDAN SONUÇLARI

  • Uyarıcı – Tepki bağına dayanır.
  • Organizma pasiftir.
  • Koşullanma için bitişiklik ilkesine ihtiyaç vardır.
  • Pekiştireç davranışa bağlı değildir. Davranıştan önce verilir.
  • Uyarıcı belli ve sınırlıdır.
  • Koşullu tepkiler istemsiz ve otomatik tepkilerdir.
  • Daha çok refleksler, korkular, duygu ve tutumlar üzerinde etkilidir.
  • Tekrar her zaman şart değildir.
  • Okullarda ilgi, olumlu tutum, olumlu benlik algısı, akademik özgüven ve diğer olumlu duyguların kazandırılmasında klasik koşullanma etkilidir.
  • Çocukların, okula karşı oluşmuş olumsuz duygu ve korkularını gidermede klasik koşullanmadan yararlanılabilir.
  • Öğrencilerin istenmeyen, davranış, duygu ve tutumları, yine klasik koşullanmanın önemli ilkelerinden söndürme işlemiyle ortadan kaldırılabilir.
  • Öğrencide oluşmuş “öğrenilmiş çaresizlik” durumlarının ortadan kaldırılmasında kullanılır.

Hüseyin Faruk YILDIRIM

Fen ve teknoloji dışında, sinema, fantastik edebiyat ve tarih sevdalısı, sıkı bir Yüzüklerin Efendisi hayranı.

2 Yorum

  1. bu kadar basitmiymiş ya bu konu hocam vallahi birkaç soru haricinde bir sıkıntım kalmadı emeğinize sağlık edimsel koşullanmayı atacak mısınız hocam

  2. Merhabalar sayın hocam, hiç korkulacak gibi değil konular. Özellikle öğrenme psikolojisi KPSS’de çok zorlayıcı gelmemektedir. Elbette notlar devamlı şekilde yüklenecektir. Hazırlamak biraz zaman aldığından aralıklı olarak yüklüyorum. En özet şekilde yayınlamaya gayret gösteriyorum. İyi çalışmalar, kolay gelsin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu