Bu yazıda neler okuyacaksınız?
İnkılap Tarihi KPSS ders notlarının artık yavaş yavaş sonuna yaklaşıyoruz, bu bölümde Atatürk İlkeleri ile İnkılap tarihi notlarımıza devam ediyoruz.
ATATÜRK İLKELERİ
Atatürk İlkeleri’nin Ortak Özellikleri
- Atatürk İlkeleri 1935 yılında Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında kabul edilen Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik, İnkılâpçılık (6 Temel İlke) ve bunları bütünleyen ilkelerden oluşur.
- Atatürkçülüğün temeli ulusçuluk ve laikliğe dayalıdır.
- İlkelerin özü; Türk milletini çağdaş milletler seviyesine çıkarmaktır.
- Atatürkçülükte demokrasi, cumhuriyetçilik, laiklik ve milliyetçilik gibi evrensel değerler varsa da çağdaşlaşmanın gereği olarak alınmışlardır.
Not: Halkçılık, Devletçilik ve İnkılâpçılık ise Türkiye’ye özgü ilkelerdir.
Temel İlkeler
Cumhuriyetçilik
Cumhuriyetçilik İlkesi’nin özellikleri kısaca şöyledir;
- Temel ilkesi seçimdir.
- Devlet başkanlığında ve diğer kademelerde ömür boyu kalmaya karşıdır.
- Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir.
- Cumhuriyetçiliğin temel dayanağı olan ulusal egemenlikten ilk kez Amasya Genelgesi’nde bahsedilmiştir.
- Demokratiktir.
- Türk milletinin karakterine uygundur.
- Özgür düşünce ortamı vardır.
- Atatürk’ün diğer ilkelerinin uygulanmasını sağlar.
- Cumhuriyetçilik, Atatürk’ün taviz verilmemesini belirttiği iki ilkeden biridir. (diğeri laiklik)
- Sosyal devlet anlayışını ve güçler ayrılığını esas alır.
- Cumhuriyetçilikte hukuk üstünlüğü ve anayasal devlet anlayışı vardır.
- Cumhuriyetçilik, halkın yönetime ve toplumsal hayata katılımını artırmayı amaçlar.
- Cumhuriyetçiliği; Milliyetçilik ve Halkçılık ilkeleri tamamlar, ulusal egemenlik ilkesi bütünler.
- Cumhuriyetçilik, devletin siyasi rejimi olarak Cumhuriyet yönetimini benimsemek, onu korumak ve yaşatmaktır.
Atatürk’ün Cumhuriyetçilik İlkesi doğrultusunda; (DİKKAT)
- TBMM’nin açılması
- 1921 ve 1924 Anayasaları’nın hazırlanması
- Saltanat’ın kaldırılması
- Cumhuriyetin ilan edilmesi
- Halifeliğin kaldırılması
- Ordunun siyasetten ayrılması
- Siyasi partilerin kurulması
- Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi
- İki dereceli seçim sisteminden tek dereceli seçim sistemine geçilmesi
- Seçmen yaşının düşürülmesi
- Milletvekili seçme ve seçilme hakkı için vergi verir olma şartının kaldırılması (1 Nisan 1923) gibi inkılâplar yapılmıştır.
Milliyetçilik (Ulusculuk)
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı;
- Bölücü değil, birleştirici ve toplayıcıdır. Bu anlayış ırkçı değildir (eşitlikçidir.)
- Laiklik esasından ödün vermez, sınıf kavgasını değil, sosyal dayanışmayı hedef tutar.
- Atatürkçü milliyetçilik anlayışı belli bir ırka, mezhebe, sınıfa ve siyasal görüşe dayanmaz. •
- Akılcı, çağdaş, medeni, ileriye dönük, demokratik, yüceltici, insani ve barışçıdır.
- Atatürk milliyetçiliği, Türk milletini birlik ve beraberlik içinde yaşatacak, ileriye götürecek önemli bir güç kaynağıdır.
- Milliyetçilik, ulusal bağımsızlığı sağlama, koruma ve pekiştirme amacı olarak da ifade edilebilir.
- Milliyetçilik ilkesinin toplumsal, siyasal, kültürel içeriği yanında ekonomik içeriği de vardır Amaç; Türk milliyetinin refahını, zenginliğini, mutluluğunu ve varlığını yükseltmektir (ulusal ekonominin kurulması gerektiğini belirtir.).
- Milliyetçilik ulusal kurtuluş savaşımızın çıkış noktasını oluşturmuştur.
- Milliyetçiliğin bütünleyici ilkeleri; Özgürlük ve Bağımsızlık, Yurtta Sulh Cihanda Sulh, İnsan ve İnsanlık sevgisidir.
Milliyetçilik İlkesi doğrultusunda yapılan İnkılâplar; (DİKKAT)
- TBMM’nin açılması (1920)
- İstiklal Marşı’nın kabul edilmesi (1921)
- İzmir İktisat Kongresi’nin toplanması (1923)
- Kapitülasyonların kaldırılması (1923)
- Kabotaj Kanunu’nun çıkarılması ile deniz yollarının millileştirilmesi (1926)
- Yabancı şirketlerin millileştirilmesi (1926)
- Gümrük Koruma Kanunu’nun çıkarılması (1929)
- Reji İdaresi (Tütün Tekeli)’nin kaldırılması (1929)
- Türk Parası’nı Koruma Kanunu’nun çıkarılması (1930)
- Türk Tarih Kurumu’nun kurulması (1931)
- Türk Dil Kurumu’nun kurulması (1932)
Halkçılık
- Halkçılık ilkesi; Cumhuriyetçiliğin ve Milliyetçiliğin ortak bir sonucudur.
- Halkçılık ilkesi halkın elbirliği ile ilerlemesi ve kalkınmasını da hedefler. Böylece devletin halka karşı, halkın da devlete karşı görevleri olduğunu belirtir. Kısaca halkçılık, toplumsal eşitliği ve topluma hizmet amacı öngörmedir.
Not: Halkçılık ilkesi, Devletçilik ilkesinin uygulanmasını zorunlu kılmıştır. Devlet “sosyal devlet anlayışına” uygun olarak yatırımlarda bulunur.
Halkçılık İlkesi doğrultusunda yapılan İnkılâplar; (DİKKAT)
- Saltanatın kaldırılması (1922)
- Cumhuriyetin ilanı (1923)
- Aşar vergisinin kaldırılması (1925)
- Medeni Kanun’un Kabulü (1926)
- Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun Kabulü (1926)
- Okuma yazma seferberliğinin başlatılması (1928) ve Millet Mektepleri’nin açılması
- İlköğretimin ücretsiz ve zorunlu olması
- Gelire göre vergi alınması
- Soyadı Kanunu’nun kabul edilmesi (1934)
- Kadınlara, yönetime katılma hakkı tanınması (1930 – 1934)
- Azınlıkların Türk vatandaşı sayılarak ayrıcalıklarının sona erdirilmesi (1923)
- Devlet yatırımlarının ve sosyal hizmetlerin yaygınlaştırılması
- Vatandaşların tüm devlet hizmetlerinden faydalanmasında eşitlik sağlanması gibi inkılâplar yapılmıştır.
Laiklik
- Laiklik Türk İnkılâbı’nın temel taşıdır. Atatürk ilkeleri arasında Cumhuriyetin vazgeçilmez ve geri dönülmez ilkesidir.
Not: Laiklik, Atatürk’ün cumhuriyetçilik ilkesi ile birlikte taviz vermediği, her türlü siyasi tartışmalardan uzak tuttuğu ikinci ilkedir
Laiklik İlkesi doğrultusunda yapılan İnkılâplar; (DİKKAT)
- Saltanatın kaldırılması (1922)
- Halifeliğin kaldırılması (1924)
- Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılması (1924)
- Şer’iyye ve Evkaf Vekâleti’nin kaldırılması (1924)
- Medreselerin kapatılması (1925)
- Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun’un kabul edilmesi
- Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması (1925)
- Kılık ve kıyafette yenilik yapılması (1925)
- Medeni Kanun’un kabul edilmesi (1926)
- Dinsel unvanların yasaklanması (1934)
- “Devletin dini İslam’dır” maddesinin anayasadan çıkarılması
- Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı’nın yemin şeklinin değiştirilmesi 1937’de laiklik ilkesinin 1924 Anayasası’na girmesi gibi inkılâplar yapılmıştır.
Devletçilik
- Devletçilik, halkçılığın zorunlu bir sonucudur.
- Güçlü ve çağdaş bir devlet meydana getirmeyi amaçlar.
- Cumhuriyetin ilk yıllarında Türk milletinin ve devletinin içinde bulunduğu durumundan dolayı zorunlu olarak ekonomide devletçilik ilkesi uygulanmıştır.
- Atatürk, Yeni Türk Devleti’nin her yönden hızla kalkınabilmesi için Türkiye’ye özgü bir devletçiliğin uygulanmasını zaruri görmüştür.
Devletçiliğin Türk Toplumuna Sağladığı Faydalar
- Türkiye’de ilk defa planlı ekonomiye geçilmesini sağlamıştır.
- Devlet eliyle önemli yatırımlar yapılmıştır.
- Teknik eleman açığının kapatılmasını sağlamıştır.
- Ekonomik kalkınmada bölgeler arası farklılığın giderilmesini sağlamıştır.
- Türk çiftçisi ürünlerini en iyi şekilde değerlendirme fırsatını yakalamıştır.
- Sanayileşmenin devlet tarafından gerçekleştirilmesiyle, işçi hakları devletin güvencesi altına alınmıştır.
- Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayileşme özel sektöre bırakılmıştı. Ancak; sermayesizlik nedeni ile özel sektörün sanayileşmeyi gerçekleştiremediği görüldü.
Not: 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı; devletin ekonomik yatırımlarda bulunma sürecini hızlandırmıştır.
- 1933’te I. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile devlet de ekonomik hayatın içine girdi; ekonomide devletçiliğe geçildi.
- 1933 – 1939 yılları arasında hızlı bir devletçilik ve kalkınma planı uygulanmıştır.
- Bu sistem Türkiye’nin koşullarından ve gereksinimlerinden doğmuştur. Ancak günümüzde daha çok “Liberal Ekonomi Anlayışı” uygulanmaktadır.
Devletçilik ilkesi ile ilgili yapılan inkılâplar; (DİKKAT)
- Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın yapılması
- Merkez Bankası’nın kurulması
- Devlet eli ile Sümerbank gibi fabrikaların açılması
- Birçok bankanın ve şirketin kurulması (Maden Tetkik Arama Enstitüsü, Etibank ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri gibi)
- Devlet Demir Yolları’nın kurulması
- Devlet Üretme Çiftlikleri’nin kurulması
İnkılapçılık
- Tüm yapılan yenilikler ve devamının getirilmesi olarak kısa bir tabirle tanımlayabiliriz.
Bütünleyici İlkeler
- Ulusal Egemenlik: Egemenliğin doğrudan ulusa ait olmasıdır. Demokrasinin bir sonucu olup Cumhuriyetçiliği bütünler.
- Ulusal Birlik – Beraberlik ve Ülke Bütünlüğü: Milliyetçilik, Halkçılık ve Laikliğin bir sonucudur. Ortak geleceği ve toplumsal barışı hedefler.
- Özgürlük ve Bağımsızlık: Türk dış politikasının temel taşı ve amacıdır. Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik ilkesini bütünler.
- Yurtta Barış (Sulh) Dünyada Barış: Milliyetçilik ve Halkçılığın doğal sonucudur. Her ulusun birbirlerinin bağımsızlığına saygı duyması gerçeğini savunur. Ulusal bağımsızlık savaşları dışındaki savaşları cinayet olarak kabul eder. Türk dış politikasında izlenecek yolu gösterir.
- Akılcılık ve Bilimsellik: Laiklik ilkesinin bütünleyicisidir. Tüm gelişmelerin kaynağını oluşturur.
- Çağdaşlık ve Batılılaşma: İnkılâpçılık ilkesinin bütünleyicisidir. Değişimden yanadır. Çağdaşlaşmayı amaçlar ancak Batı’yı taklit etmeyi değil, Batı toplumlarını uygar kılan düşünce ve kurumları almayı amaçlar, çağın gereklerine göre yaşamayı öngörür.
- İnsan ve İnsanlık Sevgisi: Milliyetçilik ve Halkçılık ilkelerinin doğal sonucudur. İnsana ve insanlığa karşı olan her eylemi reddetmektedir. Tüm insanlığı bir bütün olarak kabul eder.